Aşk Dolu Şehirler: New York

Aşıkların en çok ziyaret ettiği şehirleri onların kaleminden yazmak istedik. Sevdiği kişiyle birlikte o şehirleri ziyaret edenlerin yorumlarını sizler için bu yazı dizimizde takip edebilirsiniz.

İlk şehrimiz New York. New York’u Asena ve Kaan çiftinin hikayesinde okuyalım:

empire
İşte o Empire State Binası 🙂

“Çocukken bolca izlediğim Meg Ryan filmlerinin etkisinden olsa gerek New York uzun zaman boyunca “sevgiliyle mutlaka gidilmesi gereken şehirler” listemdeydi. Hatta çocuk aklımla ileride sadece Empire State Binası’nın tepesinde yapılan bir evlilik teklifine evet diyebileceğimi düşünürdüm. Geçen sene evlenmemizden birkaç ay önce, erkek arkadaşımın beni ikinci kez apar topar NY’a götürmek istemesinin altında da olsa olsa böyle bir sebep yatabileceğini sezinleyip mutlu olmuştum. Üstelik en yakın arkadaşı da bizimle geliyordu. Herhalde onun da bu planda bir rolü vardı. Kesin öyle olmalıydı.
Gerçekten romantik ötesi anlar yaşayacağımız heyecanıyla çıktığım NY tatilimin ilk günü erkek arkadaşımın – şimdiki eşim oluyor kendisi– koşarken düşüp bileğini kırmasıyla başladı. Ardından saatlerce ameliyathane kapısında bekleyerek geçen bir gün ve neticesinde kolu alçılı, hiçbir işini kendisi göremeyen bir sevgili…
Hal böyleyken mecburen tüm o romantik planlar bir rafa kaldırdı. Bana düşen görev kolu kırık sevgiliyi hoş tutmaktı. Hırkasını giymesine yardım etmek, sırf o (ve arkadaşı) istiyor diye üst üste 5 gün burger yiyerek sivilcelerime sivilce katmak , oldukça ağır olan alçıyı ara sıra elime alıp taşımak, Bestbuy’da elektronik aletlere bakmak… İlk günler kendimi erkek erkeğe çıkılmış bir tatilde orada ne işi olduğu belli olmayan kız gibi hissediyodum. Hayaller turkuvaz Tiffany kutusuyken, gerçekler içinde çoklu prizler falan olan Bestbuy torbasıydı.

Hayaller bu kutu. Gerçekler kolunda alçı olan sevgili :)
Hayaller bu kutu. Gerçekler kolunda alçı olan sevgili 🙂

Belki de her şeyi ben en baştan yanlış yorumladım diye düşündüm. Bu tatil belli ki romantik bir tatil olarak kurgulanmamıştı ama her şeye rağmen eğlenceli olabilirdi. Nitekim de öyle oldu. Biletini önceden aldığımız Broadway şovuna alçılı kolla son dakika yetişmemiz, müzelerde, gösterilerde, Times Square’de, Türkiye’de neden yok dediğimiz türlü değişik Store’larda kendimizi kaybetmemiz, Country şarkıları dinleyerek arabayla katettiğimiz uzun yollar, parklarda beslediğimiz tatlı sincaplar, kaldığımız Halloween dekorasyonlu ‘‘ürkünç’’ evler, yolculuk boyunca tanıştığımız enteresan insanlar, bol kahkahalarımız, hepsi güzel bir anı olarak hafızamda kaldılar.
Üstelik sonradan öğrendiğime göre de erkek arkadaşım tatili gerçekten de benim düşündüğüm sebeple ayarlamış; hatta Tiffany’den yüzüğümü bile seçmiş. Sonra kolu kırılınca kırık kolla romantizm olmaz diyerek vazgeçmiş planlarından. Varsın olmasın. Önemli olan niyet, öyle değil mi :)”

Prag yazımız burada!

Gerçek aşkı
kendi şehrinde keşfet!

Önceki YazıSonraki Yazı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

uye_ol