Kayıp

Konuyla hiç alakası yok :)
Konuyla hiç alakası yok 🙂

Geçen hafta başıma talihsiz bir olay geldi. Arkadaşlarımla buluşup gençlikten kalma son rock starlık günlerimizi yaşamak için dışarıya çıktık. Hayır, senin neyine rock starlık evinde kısırını ye kısmetse olurunu izle işte!

30 yaşımıza uygun başlanılan gecede şaraplar içildi, sohbetler edildi, yan masadaki çocuklar kesildi, dedikodular yapıldı, hesaplar ödendi ama saat erken olduğu için eve gidilmek yerine eğlenmeye devam edelim kararı verildi. Aslında İstanbul’da son olaylardan sonra epeydir dışarı çıkmak mümkün olmuyordu. İnsan korkuyor işte.. O gece sanki 2005 yılındaymışçasına eğlenceye start verilmişti.

Taa ki, o son shotları içene kadar. Ne ara shot yarışması yapıldı, ne ara üniversite yıllarına dönüldü, ne ara gerçekten de 2005 yılına geçiş yaptık bir fikrim yok ama iğrenç derecede çok içip sabah uyandığımda kendimi harika hissediyordum, zira bütün eve kustuğum için midemde bir şey kalmamanın verdiği rahatlıktan olsa gerek…

Hemen ortamı kontrol ettim.

  • Yalnızım
  • Telefonum yanımda
  • 5 cevapsız arama
  • Birkaç selfie dışında abidik gubidik bir fotoğraf yok!
İşte bunlar şahane!
İşte bunlar şahane!

Muhteşem, o kadar içmeye rağmen hasarlı hiçbir şey yok, acıkan midem dışında. Sipariş ettiğim yemeği ödemek için çantama baktığımda gerçekle yüzleşmiştim. Çantam… Yok! Koca çantayı kaybetmişim, içinde kimliğim, cüzdanım, makyaj malzemelerim, takılarım adeta karadelik olan çantamın içerisindeki bütün servetim kaybolmuştu. Mekana hesap sormaya gittiğimde güvenlik kamerasından kendimizi izleme fırsatı buldum. Gerçekten kendinizi izlemeyin, çok eğlendiğiniz sandığınız gecelerde yaptığınız tek şey ağzınızdan salya akana kadar içmekse kendinizi asla izlemeyin! Samara’nın partilemesi kadar garip, ürkütücü bir görüntü hakimdi ve kötü yanı çantamı yanıma alıp mekandan gitmiş olmamdı, sonrası zaten karanlık… Takside unutmuş olmalıydım ve taksi plakasından bi’haber olduğum da ortadaydı.

Bu hikayenin ve kaybettiklerimin hatrıca The Witch At The Beach’den harika ürünler hediye etmeye karar verdim, zira çantamda kaybettiklerim arasında çok sevdiğim berem de vardı… Yapmanız gereken tek şey, kışın kullanmaktan en keyif aldığınız aksesuarınızı bana yorum olarak yazmak… Benimki kesinlikle bere…

Zodyaklı

Üye olmadan önce
Siberalem’i keşfe çık

Önceki YazıSonraki Yazı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

uye_ol