Ruh İkizi Efsanesi

Yaşam Koçu ve İlişki Danışmanı Talyaa Vardar, Siberalem takipçileri için yazdı….

siberalemEfsaneye göre, çoook eski zamanlarda, antik Yunan’da insanların iki başı, dört eli, dört kolu vardı. Aski Yunan’ın ulu tanrısı Zeus, Olimpos Dağı’ndan dünyayı yönetirken, insanlar dört elle dört kolla birleşerek Zeus’a karşı gelmeye ve onun gücünü tehdit etmeye başladılar. Efsane bu ya, bunun üzerine Zeus, okunu yeryüzüne fırlattı ve insanları ortadan ikiye ayırdı. O gün bugündür iki elli, iki kollu ve tek başlı biçimde yeryüzünde dolaşan insanlar diğer yarısını arıyor. Leyla ile Mecnun gibi… Kerem ile Aslı gibi…

Hepimiz hayatımızın bir yerlerinde, hele hele de gençlikte, diğer yarımızı aramadık mı? Leyla’ysak Mecnun’a kavuşmak istedik… Mecnun’sak Leyla’mızı aradık. Ne demişler: Yalnızlık Allah’a mahsus!

Canımız Türkiyemiz’de araştırmalar daha çok siyasi alanda, malum. Öyle aşk üzerine araştırmalarla çarçur edilecek paramız yok bizim. Ne de olsa halk olarak olsun, devlet olarak olsun pek tutumluyuz. Paralarımız milletçe yastık altı, geleceğimize yatırım yapıyoruz, malum. Neyse, konumuz para değil tabii. Diyeceğim o ki, savurgan Amerikan halkı üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, her 100 Amerikalı’dan 88’i ruh ikizi mitine inanıyor… hatta istiyor ki kendi inandığına inansın, kendisi gibi düşünsün, giyinsin, sevsin, sevmesin, küssün, küsmesin… Ben de elimde olmadan merak ettim, bu Amerikalılar çok mu “soap opera” izlediler de böyle oldular acaba?

Soap operalardan Türk dizilerine gelirsek… Bizde durum biraz daha farklı tabii, ne de olsa biz pratik zekalı bir milletiz. Bizdeki diziler “ruh ikizi” efsanesini biraz zenginleştirdiler… Ruh üçüzü, ruh dördüzü… Artık maşallah olsun bize Allah ne verdiyse! Ne de olsa tamamlayamadığı kısımlarını çeyrekliklere bölecek kadar tasarruflu bir halkımız var bizim.

Dizilerden başını alıp da gerçek hayatta ruh ikizini, üçüzünü ve dördüzünü arayan sevgili insanımız her defasında bu değil, acaba bu mu demekten yorulduğunda, bir ilişkide karar kılabiliyor… Kimimizse bir umut tam yol ileri. Ha gayret!

Biraz da literatür serpiştireyim araya. Psikolojik açıdan, ruh ikizimi arıyorum demek, aslında tamamlayamadığım diğer yarımı arıyorum demek. Ruh ikizimi bulunca tamlık hissedeceğim demek. O güne kadar da yarım elma, gönül alma… Artık iş başa düştü alalım şu gönülleri olsun bitsin di mi yani

Geçen hafta sonu ebeveynlikle ilgili bir seminerimizde, eşler arasındaki ilişkileri konu alırken, katılımcılardan birisi “çoğunlukla eşler birbirinden farklı, o neden?” diye sordu. Ben de ona kendimizden farklı olanın bize çekici geldiğini söyledim (Ne ilginç değil mi? Aslında diğer yarımızı arıyoruz ama bizden farklı olan bize daha çekici geliyor). Bunun üzerine yorumu şu oldu: “Önce farklı olan çekici geliyor, sonra da farklı olduğu için ona tahammül edemez hale geliyoruz, o yüzden de çatır çatır boşanmalar ve aldatmalar arttı.”

Tüm danışanlarıma söylediğim gibi: Her şey niyetle başlar. Keza, tüm ilişkiler de! Hayatın kendisi bir niyet, bir diyet. Ruh ikizinizi ararken, kendinizi diyete sokar, hayatın tadına varmayı ertelersiniz. Halbuki orada bir yerlerde tanışacağınız ve kendinizi tamamlamanıza destek olacak insanlar sizi beklerken, hayatın tadını ertelemek niye? Her ilişkiye acaba bu benim diğer yarım mı diye girmek çok büyük bir baskı ve bu baskıyı siz kendi kendinize kurguladınız. Değer mi? Her ilişkiden öğreneceklerimiz, kazanacaklarımız, kaybedeceklerimizle kendimizi tamamlayacağız. Hatta öyle bir nokta gelecek ki, yalnız olmaktan sonsuz keyif alacak hale geleceğiz. Hayatın niyeti bu. Akışın kendisi… Akışı kesmek niye?! Az geldik, çoğalarak gideceğiz. Türkçesi, bu hayata bizler, iki elimiz iki kolumuz ve bir başımızla, kendimizi oldurtmaya geliyoruz. O nedenle de her türlü beraberlik bizim için bir öğrenme fırsatı… Yolculuğun kendisinden keyif almak varken, neden onu varılacak nokta olarak görelim?

Hayatın akışı iki nefes arasında gerçekleşir: Doğum ve ölüm. Her ikisinde de yalnızız. Bu gerçeklikle yüzleşelim ve iki nefesin arasındaki soluklanmalarımızdan keyif almaya bakalım.

Talyaa Vardar, BSc, MAPS, PCC

Yönetici Koçu
Sanat Terapisti
Eğitimci

Önceki YazıSonraki Yazı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

uye_ol