14 Şubat Sevgililer Günü’ne sayılı günler kala caddeler, sokaklar, mağazalar, restoranlar, kısacası her yer kırmızı kırmızı kalplerle doldu. “Sevgilim yok ne yapacağım?” ve “Sevgilime ne alacağım?” telaşı yurdun dört bir yanını sararken Zodyaklı, 14 Şubat’a sevgilisiz gireceklere özel bir oyun tasarladı. İşte mucizevi oyunun detayları…
Her yıl, Şubat ayının başında başlar 14 Şubat Sevgililer Günü heyecanı. Caddeler, sokaklar, mağazalar, restoranlar, kısacası her yer kırmızıya bürünür ve gözünüzün görebileceği her yer kalplerle kaplanır. 14 Şubat’a sayılı günler kala sevgilisi olanlar “Sevgilime ne alacağım” telaşını yaşarken, sevgilisi olmayanlar da yalnız kalmanın gerginliğini iliklerine kadar hissederler. Ne aileden gelen mesajlar kurtarır onları ne de arkadaşlardan gelen telefonlar çünkü o gün için tek bir gerçeklik vardır: “Herkesin sevgilisi var, benim yok.”
Sevgililer Günü’ne artık hiçbir şey kalmadı. Oldum olası sevmemişimdir bugünü, kapitalizmin bir oyunu olduğundan falan değil, sadece bu gösteriş romantizmine karşı bir duruş sergileme ihtiyacı hissediyorum. 14 Şubat günü, alacakaranlık kuşağı gibi ürkütücü geliyor nedense, sokağa bir çıkıyorum dev kalp kostümü giyen bir adam yanıma yanaşıp elime broşür sıkıştırıyor! Hayır, sanırsın broşürde hayatımın aşkının fotoğrafı var, bildiğin bilmem ne sucuklarındaki %25’lik indirimi konsepte uygulamaya çalışmış yerli reklamcı kafası işte! Ama o dev kalp kostümü giymiş adamla karşılaşmanın getirdiği ürkütücülük… İşte bu gerçekten korkutucu oluyor. Sokaklar, metro, caddeler her yer enzimlerini birbirine aktaran çiftlerle dolu, adeta bir zombi çiftler turnuvası gibi herkes sokağa dökülmüş. O metro merdivenlerini işgal eden sevgililerden nefret ediyorum! Kalkın gidin evinize!
Dünyadaki herhangi bir günü sevgililere vermek gerçekten bencilce, dünyada kedilerin bile günü varken bizler ne olacağız? Biz umudunu online date’lere adamış nice genç, bizim günümüz yok mu? Ayrıca aşkın günü mü olur?
Sevgililer Günü’nün beni ilgilendiren tek kısmı hediye. Geri kalan kırmızı kalpler, güller falan hep hediyeye giden yoldaki araçtır. Bence ismi böyle süsleyip, kısıtlamak yerine Dünya Hediye Günü gibi bir şeye dönüştürebiliriz. Böylelikle herkes bana hediye alırken, yalnız insanlar yalnız olmayan insanları kıskanmaz, ben de o çok istediğim hediyelere kavuşabilirim. Bütün bunları yalnızlığın bana verdiği kıskançlığa dayanarak yazmıyorum. Sevgililer Günü’nde artık bir şeylerin değişeceğine olan inancımdan yazıyorum!
Konumuza dönersek, bu yıl yalnız kalmanı istemiyorum küçük kız! Bu yıl o kırmızı gülü annen yerine sırma saçlı yârine verebilirsin koca yürekli adam! Bu yıl bir şeyleri değiştirmek için değişime açık olabilirsin! Evet Sen! Sen bunları yapabilirsin.
Şimdilik oynayacağımız oyun şu: 14 Şubat’a daha birkaç gün var. Sitede kendimize 3 partner adayı belirleyip, bu birkaç gün içerisinde üç buluşturma gerçekleştirerek, 14 Şubat gününde içlerinden bir tanesi ile yemek yiyor olacağız! Bütün o iğrenç romantizmi, uçuşan kalpleri gerçekleştireceğiz! Haftaya da bu buluşmayla ilgili yazı hazırlayacağım! Fakat bu konuda beni yalnız bırakmayın, buluşmasını gerçekleştiren yorumunu yazsın!
Herkese aşk dolu hafta diliyorum!
