İlk Buluşmada Hangi Soruları Sormalısınız?

Yaşam Koçu ve İlişki Danışmanı Talyaa Vardar, Siberalem takipçileri için yazdı….

Yaş itibariyle sanal alemde tanışıp, aşık olabilen nesillerin çocuğu değilim. Böyle bir şeyin mümkün olduğunu ilk duyduğumda şaşkınlığını gizleyemeyen nesildenim diyeyim. Bizim nesil -nam-ı diğer X jenerasyonu- en fazla barlarda, partilerde, tatillerde tanışırdı. Nesil değişti, haberleşme yöntemleri, araç ve gereçleri değişti; doğal olarak da tanışma şekilleri değişti. Bu şekilde tanışmanın bir gizemi de yok değil hani… Acaba nasıl birisi çıkacak, vücut tipi nasıl -ağaç biçimli mi, armut biçimli mi Six pack’i var mı, ya da six bags mi desek(!)- Buluşma öncesi merak ve heyecan dorukta tabii… Görüşme öncesi kafaya takılan bir sürü soru var…

Söyledikleri veya yazdıkları doğru muydu?

Ne konuşacağız?
Sohbeti keyifli mi?
Eğlenceli mi?
……… (buradaki sorular kırmızı bantlı ama siz anladınız diye tahmin ediyorum 🙂 )
Beni görünce kafasında canlandırdığı tipe yakın bulacak mı?
Acaba ne giysem?
İlk buluşmayı ne kadar uzun tutmalıyım?

Her ilişkinin başlangıcına bayılırım. Tabii maya tuttuysa… O ilk günlerin heyecanını hiç bir şeye değişmem. Tüm bedeni saran hormonlar… Geriye kalan her şey önemsiz! Karşı tarafın hakkınızda ne düşündüğüne kafayı takma halleri, sanki sanırsınız kıtalar birleşiyor. Başlangıçlar demişken, tanıdığım çoğu insanda bir ilk buluşma heyecanı, hatta tutukluğu oluyor. Sizde de oluyor mu? Ne de olsa ilk buluşma ilk izlenim demek. O yüzden de önemli. Heyecan yapmakta haklısınız, çünkü akla kara gecenin sonunda belli olacak: yetti mi, devam mı? Peki bu önemli buluşmaya nasıl hazırlanmalı?

Öncelikle kılık kıyafetten başlayalım… Bana göre, ne fazla aşırıya kaçmak lazım, ne de özensiz olmak iyi bir şey. Aşırıya kaçınca fazla beklenti yüklemiş olduğunuz izlenimini verirsiniz, özensiz olunca da karşı tarafa değer vermediğiniz mesajı gider…. İsterseniz saatlerce hazırlanın tabii ama parfümünüz, kıyafetiniz, saçınız başınız, makyajınız abartılı olmasın.

Şimdi de biraz daha derin meselelere gelelim. Bazı buluşmalara tanıklık ediyorum, sadece bir taraf konuşuyor ve karşı tarafın sıkıldığından dahi haberi olmuyor. Sohbet karşılıklı olur, çok konuşursanız veya hep siz konuşursanız, karşınızdaki insanı tanıma fırsatını kaçırmış olursunuz. Keza hiç konuşmazsanız da kendinizi ifade edememiş olursunuz. Bu nedenle sohbetin kıvamını iyi tutturmak lazım. Biraz kendinizden bahsedin… Sevdiklerinizden sevmediklerinizden… Aralara onun ne düşündüğünü ve onu tanımanızı sağlayacak sorular serpiştirin, cevapları da mutlaka dinleyin. Anlattıklarıyla ilgilendiğinizi belli eden sorular sorun… İlk buluşmada ne kadar çok açık uçlu sorular sorarsanız, karşınızdaki insanla ilgili o kadar bilgi edinirsiniz. Peki, nasıl sorular işinize yarar?

İlgi alanlarıyla ilgili sorular sorabilirsiniz… Örneğin sevdiğiniz bir grup veya şarkıcıdan bahsettikten sonra, sen ne tarz müzik dinlemeyi seversin gibi.
Onu ve hayatını merak ettiğinizi belirten hafif (aşırıya kaçmadan) sorular sorabilirsiniz… İşini seviyor musun? Geceleri dışarı çıkmayı sever misin? Nerelere takılırsın? Gibi…
İlk buluşmaya biraz mizah katın ve arada kendinizle dalga geçin, espriler yapın. Ona da onu en çok nelerin güldürdüğünü sorabilirsiniz.
Ailesiyle ilgili çok aşırıya kaçmadan sorular sorun… Kaç kardeşler, araları nasıl gibi. Böylece aileci mi yoksa bağımsız ruhlu mu anlayabilirsiniz.
Tatillerde tercihlerini nereler yönünde kullanır? Tatil köyü insanı mı, sırt çantası tatili mi seviyor, gezgin mi yoksa statik mi… Özgür ruhlu mu yoksa statü-quo mu seviyor; bu sorularla anlayabilirsiniz.
Şayet maya tutmaya yakınsa, içe dönük birisi mi, dışa dönük birisi mi anlamanız iyi olabilir. Boş zamanlarını nasıl geçirdiğini sorun. Kitap okuyorum, film izliyorum gibi cevaplar veriyorsa, daha çok yalnız mı izlemeyi seversin yoksa arkadaşlarınla mı diye sorun. Arkadaşları ve sosyal hayatından bahsettiğinde, arkadaşlarıyla ne sıklıkta görüştüğünü anlamaya çalışın… Her gün ise, bu demektir ki bir kişi değil çok kişiyle çıkacaksınız… Siz de dışa dönükseniz sorun yok tabii. Ancak içe dönük biriyseniz, bu çoklu hayat sizi zorlayabilir.

İlk buluşma için bu kadar soru yeter de artar bile. Soruların cevapları içinize sindiyse, sonraki buluşmalara da biraz konu bırakmak lazım!

Talyaa Vardar, BSc, MAPS, PCC

Yönetici Koçu
Sanat Terapisti
Eğitimci

Önceki YazıSonraki Yazı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

uye_ol