Yeni İnsanlarla Tanışma Taktikleri

Yeni biriyle tanışmak… Hepimiz hayatımız boyunca birden fazla kez buna ihtiyaç duyduk. Nasıl olacak bu işler derseniz, Beylik Mevzulara bir kulak verin deriz.

Arkadaş evindeki partiden tut da konferanslara kadar birçok sosyal ortama girip çıkıyoruz. En kötü senaryolardan bir tanesi bu ortamlarda ev sahibi haricinde kimseyi tanımamakla başlıyor. Ya da daha da kötüsü kimseyi tanımamak ancak orada olmak zorunda olmak. Adeta dev bir kabus. Bir de bunun tam tersi bir senaryo var. Kimseyi tanımadığın bir ortama girip onlarca insanla tanışıp, keyifli vakitler geçirip evine dönüyorsun. Yeni arkadaşların oluyor ya da yeni iş ortaklıklarına doğru güzel bir adım atıyorsun. Bak şimdi bak bütün dertlerini çözeceğim. Sosyal ortamların ninjası, partilerin vikingi olacaksın. Elinden kaçan da kurtulamayacak, uçan da. Yürü aslanım kim tutar seni.

Üye olmadan önce
Siberalem’i keşfe çık

Köşeye Saklanma, Kendini Tanıt

Şöyle düşün. Zaten belli bir ortamdasınız. Demek ki az çok birbirine benzeyen insanlarsınız. İster iş olsun, ister keyif olsun ortak alanlarınız var belli ki. Bu da demek oluyor ki karşılıklı konuşacak en azından üç beş cümleniz var. Şanslıysan daha fazlasını paylaşırsınız, değilsen de en azından yeni bir insanla konuşmuş olursun. Hileyi veriyorum sıkı dur;

Kendini tanıtarak işe başla.
Merhaba dedikten sonra açık uçlu soru ile devam et. Evet – Hayır soruları kapalı uçlu sorularken, açık uçlu sorular karşındakinin uzun cümleler kurmasını gerektirir. Bu da konuşmayı başlatır. “Merhaba ben Beylik. Ev sahibi ile nasıl tanışıyorsunuz?” Hop başladı anlatmaya sana bir anda. Şöyleydi de böyleydi de. Sen de aradan cımbızladın bir iki cümleyi oradan oya gibi işledin muhabbeti. Neden? Çünkü süpersin.
Kendine güven. Bir merhabayla dünyayı değiştirirsin.

Şu çabayı göstermeyen gözüme gözükmesin.
Şu çabayı göstermeyen gözüme gözükmesin.

 

 

 

 

 

 

 

Bırak Karşındaki Konuşsun

Öyle böyle derken bir anda konuşmaya başladın az önce merhaba dediğin kişiyle/kişilerle. Şimdi derin bir nefes al ve sakinleş. Bundan sonrasında mümkün mertebe karşındakini konuşturmaya bak. İnsanlar kendilerinden bahsetmeye bayılırlar. Hele karşısındaki insan onları dinliyorsa tadından yenmez. Yerinde ve zamanında kullanılmış bir iki onaylama nidası, birkaç kafa hareketi ile konuşmayı sürdürmeyi ihmal etme. Karşındakinin anlattığı konuya dikkat ettiğini göster. Göz kontağını kaybetmeden, tabi bu arada ruh hastası gibi durmaktan da kaçınarak, karşındaki insanı dinle. Gerekli yerlerde araya girip sorular sorarak konuşmayı genişlet. Karşındaki sana seninle ilgili sorular sorduğunda kendini anlatırken de kendini kaybetme. Kimse böbürlenen birisiyle arkadaş olmak istemez. İsteyen varsa da sen onlarla arkadaşlık etme zaten.

Burada soracağın sorulardan en keyiflisi karşındakinin hobilerini ya da zevklerini sormak olacaktır. İş konuşmak bir saatten sonra sıkıcı olabilir. Sıkıcı olmasa bile kendini ölü bir konuşmaya sokmuş olabilirsin. Hiç bilmediğin bir konuda konuşmayı sürdürmek o kadar kolay olmayacaktır. Onun yerine keyifler, hobiler vs. daha kolay bağ kurulabilecek alanlardır.

Ergenlikten sonra işe yaramaz bu tripler. Geçiniz.
Ergenlikten sonra işe yaramaz bu tripler. Geçiniz.

 

 

 

 

 

 

 

 

Beden Dili Senin Yerine Konuşsun

Partide insanlarla tanışmak istiyorsun ama kafanı gömmüşsün telefonuna Instagram’ı bızıklıyorsun. Oldu mu canım kardeşim? Olmadı. Aşağıda madde madde yazıyorum sen de dikkat ediyorsun.

Tamam, tamam bir su iç rahatla. O kadar da demedik.
Tamam, tamam bir su iç rahatla. O kadar da demedik.

Gülümse. Çok basit. Her şeyin başı gülümseyen bir yüz ve gözler. Gülümsediğin zaman daha yaklaşılabilir olmanın yanında sen de kendini iyi hissetmeye başlayacaksın. Böylece insanlarla tanışman daha kolaylaşacak.

Elini kolunu bağlama. Artık klasik bu. Kolları bağlı, ayakları çapraz olan birisi olursan yaklaşılmaz olursun. Bunun yerine kolların açık olsun.
Stratejik pozisyonlarda dur. Karşındakiyle konuşurken 45 derecilik bir açıyla yanında dur. Tam karşısında durduğunda hem konuştuğun insan kıstırılmış hissedeceği için gerilecek ve kaçmak isteyecektir, hem de yeni insanlar konuşmaya dahil olmaktan ve seninle tanışmaktan imtina edeceklerdir. 45 Derece candır.
Gözünün temasını yiyeyim kaçırma. Sürekli ortalığı kolaçan etmek gibi bir derdin olmasın. Arada bir ufak bakışlarla ortamda göz gezdir eyvallah ama sürekli dışarıya bakan birisiysen kimse seninle konuşmak ya da arkadaş olmak istemeyecektir. No Bahane, Yes Göz Teması!

Aynalı Tahir

Bak bu çok temiz iş. Bunu her yerde kullan diye sona sakladım. Şimdi elin gavuru buna mirroring diyor. Karşındakini bir aynaymışçasına taklit etmek. Tabi bahsettiğim taklit dört yaşındakiler gibi karşındakini bezdirene kadar söylediği her şeyi tekrar etmek değil. Karşındakinin sana güvenmesini sağlamak için onu kandırmak aslında. Onun duruşunu, konuşma hızını, nefes hızını, yüz ifadelerini taklit etmekten bahsediyorum. Karşındaki insan seni kendine daha yakın bulacak ve böylece sana güvenecek, konuşma ilerleyecek, yeni bir dostun olacak. Mis. Bunu tatlı tatlı yap. Bacak bacak üstüne mi attı, bir on beş yirmi saniye sonra sen de at. Yavaş mı konuşuyor, sen de konuşmanı yavaşlat. Sinsi sinsi yanaş karşındakinin zihnine. Sonrasında eğer konuşmayı ele geçirdiğini hissedersen test etmek için bu sefer ilk hareketi sen yap bak bakalım karşındaki bilinçsizce senin hareketini tekrarlıyor mu? Olaylar olaylar.

Sakin ol şampiyon.
Sakin ol şampiyon.

 

 

 

 

 

 

 

 

Sen bunları yaptıktan sonra tatlı tatlı muhabbet ederek günü sonlandırman işten bile değil. Kafan rahat olsun. Senin de eklemek istediğin bir şey varsa hafta sonu bir partiye gideceğim orada gel anlat bana eklemek istediklerini. Yok bekleyemem diyorsan yorum yazabilir, Facebook, Twitter ve Instagram üzerinden yazabilirsin.

Beylik Mevzular‘ın Instagram sayfasına bakmadan bitmez bu yazı!

Önceki YazıSonraki Yazı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

uye_ol