Evim Evim Güzel Evim!

Kız kardeşimle birlikte yaşarken kocaman geniş geniş evlerde oturduk hep, hatunun hali vakti iyi olunca büyük güzel evlerde oturmak pek minnoş oluyor. Biz kardeş gibi değil de iyi anlaşan ama çorabı salonda unuttuğu için bir ay boyunca söylenen ev arkadaşları gibi takılıyorduk. Kardeşceyizim evlenince artık evleri ayırma zamanı geldi, evleri ayırıcaz ama ben biraz gaza gelip semtleri falan da ayırmak istedim, şehrin kaosunu özlediğimi fark etmiştim. Şehrin dışında kocaman evlere uygun fiyatlar ödeyebiliyorsun ama şehrin içinde daha yüksek fiyatlara kafes gibi evlerde oturmak zorundasın.

Şehrin dışının en ponçik yanı bahçelerin olması, ben de bitanecik Zodim için bahçeli ev arayışına düştüm ve şehrin göbeğinde hem kirası uygun hem bahçesi geniş bir ev buldum. Ama eve taşındığımda bir önceki kiracının Alice olduğunu anladım. Ev o kadar minik ki, içinde yaşayabilmek için beyaz tavşanı bulup, onu takip edip “eat me” yazan keki mideye indirdikten sonra küçülmeyi bekleyerek geniş geniş yaşayabileceksin yoksa evin içinde Gulliver’in cüceler ülkesinde takıldığı gibi her şeye takılıyorsun. Bazen evin içinde kendi kendime çarpıp sonra özür diliyorum.

Şans kader ya sırf bahçesi var diye taşındığım evin hemen iki metre ötesinde geçtiğimiz Haziran ayında bir inşaat başladı. Temelini atmaları tam 1 ay sürdü, home-office çalışanlar beni anlayacaklardır, 35 derece yazın sıcağında 40 metrekare evin içine hapsoldum. Her ay evden akrep çıkması da cabası. Örümcekten korkan ben artık Bear Gear gibi doğada tek başına kalmışçasına akrep öldürmeye, öldürmeye kıyamadığım noktaya erdiğimde “Ulan bunlar beslenir mi acaba?” diye düşünerek onları yakalayıp, yeniden doğaya salmaya başlamıştım. İyiden iyiye tiksindiğim evimde akrebi ayrı telden, yaz boyunca inşaatın tara tara sesi ile ayrı telden ben ise oturmuş kitap yazmaya çalıştım, sinirden evin kirişlerini yemeğe başladım, şans kadere inandım mecburiyetten.

vulcanoEvimle ilgili deli gibi sıkıntı çekip, hiçbir bağ kuramamış ve evimden nefret etme noktasına gelmişken küçük evleri nasıl güzelleştiririm diye kara kara düşünürken metaltablo.com ( @vulcanwarehouse ) şak diye bana mesaj attı. Küçük evleri nasıl dizayn edebileceğimi, alçak duvarımı nasıl geniş gösterebileceğimi, nasıl dekore edip duvarımı nasıl süsleyebileceğimi anlattılar. Bir de üstüne kendi tablolarından hediye ettiler, tabloya uygun çizimler çizdirmeye başladım ve artık içinde yaşamaktan nefret ettiğim evimi yeniden sevmeye başladım. Taşınmayı düşündüğüm anda miniş tatlış bir evim olmaya başladı. Şimdi benim gibi evi ile bağlantı kurmakta zorlananlar mutlu olsun diye bu harika tablolardan beğendiğiniz bir modeli size hediye etmeye karar verdim. Yapmanız gereken, evinizin en sevdiğiniz odasını yazmak, arkadaşınızı yoruma etiketlemek ve bir de @vulcanwarehouse hesabını takibe almak… Bu harika hediye de benden gerçekten yeni yıl hediyesi olmuş olsun! Herkese güzel yıllar dilerim…

Zodyaklı

Aşk burada!

Üye olmadan önce
Siberalem’i keşfe çık

Önceki YazıSonraki Yazı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

uye_ol