Dünya bir yığın insanla dolu, galiba yaradılışımızın özünde de üremek var. Genlerimiz doğru bir genle karşılaştığında BAM! Olanlar oluyor ve aşık oluyoruz. Ben aslında bedenin bir anlam ifade ettiğini, ruhun, iç güzelliğin ya da dış güzelliğin bu noktada işe yaradığını düşünmüyorum.
Biri karşınıza gelir, hormonlarınız devreye girer. Günümüzde herkes ortalama bir güzelliğe sahip zaten. Sapık ya da manyak olmadığı sürece, herkesin içi de güzel. Zaten bir sapığı tanımak için birkaç günden fazlasına ihtiyaç duyabilirsiniz ama sanırım aşk, çok anlık bir şey. Birkaç güne, zamana ihtiyaç kalmayabilir. O an olanlar oluverir, sanki hayatınızda hep bir şey eksikmiş de tamamlanmış gibi hissedebilirsiniz.
Aşk otokontrolü kaybetmektir!
Aşık olduğunuzda artık kontrol sizde değildir. Mantıklı bulduğunuz her şeyi drama haline getirmeniz mümkündür. Galiba gerçekten aşk anlatılmıyor, yaşanıyor. Yine de eskiden beri bana aşk sorulduğunda, İzmir Fuarı’nda, Ege güneşinin tepesinde elektriklerin kesilmesi derdim. Otokontrol artık bende değil, ben sadece o an oradayım.
Peki, genlerimiz bizim için doğru olanı bizden daha iyi mi bilir?
Muhakkak bizden daha iyi biliyordur. Genlerimiz hafıza kartı gibi, birikimlerini aktarmak için yeni bir usb aygıtına ihtiyaç duyar. Bu da dünyaya getireceğimiz, durmadan bezine kaka yapan, sürekli zırlayan bir canlıdan ibaret. Genlerimiz bu canlıyı oluşturmak için, kendisine yakın bir şeyler arıyor olabilir. Kısaca kocanız bir manyaksa, genleriniz de biraz manyak olabilir. Elbette bu söylediklerimin bilimsel dayanağı olmayabilir. Birkaç okuduğum makaleden yola çıkarak bu sonuca vardım. Hani bana Nobel?!
Manyak genlerimizi ehlileştirebilir miyiz?
Aslında sanmıyorum, genlerimizi ehlileştiremeyiz, kimseyi de değiştiremeyiz. Bir ilişkiye karşınızdaki insanı değiştirmek, dönüştürmek arzusuyla başlıyorsanız unutun! Kimse sizin için değişmeyecektir, hem neden değişsinler ki?
Doğru insanı ararken neye dikkat etmeliyim?
Doğru insan diye bir şey yok. (Bugün biraz pesimist miyim acaba?) Aslında doğru, mükemmel insan diye bir şey gerçekten yok. Sadece kendiniz için en doğruyu bulmak istiyorsanız, yanlış aramalar yapmaktan kaçınmalısınız.
Uzak durmanız gereken yanlış insanlar, sizi doğruya götürebilir!
Bencil insanlardan uzak durun, paylaşmaktan keyif alan insanlar iyi insanlardır. Doğru olmaları gerekmez!
Yalan söylemeyen insanlardan uzak durun diyemeyeceğim. İnsan bu, yalan söyler, ben de çoğu kez söylüyorum. Sonuçta hepimiz hayatta kalmaya çalışıyoruz. Yalan söylemenin kötü bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ama size doğruyu söylemekten çekinen ve sürekli bir şeyleri inkar eden insanlardan uzak durun. Yalan söylemek o kadar da kötü bir şey değil ama kandırmak, karşındakini aptal yerine koymak, iyi olmayan insanlara ait davranışlardır.
Şefkatten yoksun olan, merhametsiz insanlardan kesinlikle uzak durun. İşte bu insanlar, kötü insanlardır.
İhtiyaç duyduğunuzda yanınızda olmayan, ihtiyaç duyduğunuzun farkında olmayan insanlardan uzak durun. Duygusal ihtiyaçlarınızı karşılayamıyorlarsa, onlar da doğru insan olmaktan uzaktırlar ya da belki de sizin için doğru insan değillerdir.
Derdinizi anlatamadığınız, içinizi açamadığınız insanlardan uzak durun.
Size gülmeyen, kahkahadan yoksun insanlardan uzak durun.
Sizi sürekli yanlış anlayan insanlardan uzak durun.
Fedakarlık yapmadığınızı fark ettiğiniz insanlardan uzak durun. Fedakarlık yapmıyorsanız, doğru insanla değilsiniz demektir.
Yanınızdayken bile kendinizi yalnız hissettiğiniz insanlardan uzak durun. Beden tek başına bir hiçtir, bir oyuncak ayıyı da yanınızda tutabilirsiniz.
Şaka bir yana, bu liste uzar gider böyle. Kısaca aşk biraz hassastır. Onu beslemek, onunla ilgilenmek önemlidir. Kristal gibi, bulut gibi davranmak gerekebilir. Bazen doğru sandığınız insan, sizin için doğru olmayabilir. Yanlışları elediğinizde, doğru insan kabak gibi ortaya çıkacaktır. Bulduğunuzda yapacağınız şeyi biliyorsunuz, numarasını alıp bana göndermek!
