Erkekler Marstan, Kadınlar Venüsten

venusmarsBir danışanım, ilişkilerinde kendini tekrar eden bir döngüye takılmıştı. İlişkileri genellikle bir erkeğin onu beğenmesi ve onu ikna etmek için türlü taklalar atmasıyla başlıyordu. Ta ki o ikna olup beraber olmayı kabul edene kadar peşini bırakmıyorlardı… Yavaş yavaş ilişkiye teslim olan danışanım aşık olduğunda ise, erkek tarafı uzaklaşmaya başlıyor ve hatta bazen kaçıyordu. Bir gün kendisine “Erkekler Marstan Kadınlar Venüsten” kitabını hediye ettim ve okumasını istedim. Bir hafta sonra geldiğinde okumuştu, kendisini ve geride bıraktığı onlarca ilişkiyi görmüştü.

Örneğin kitapta “lastik sendromu” diye bir sendrom var. Bu sendromun kendi yaşadığı ile birebir ilişkisi olduğunu gördüğünde ne yaptığını ve ne yapmadığını anladı.

Şunu kabul edelim, kadın ve erkek aynı değil. Daha iyi ya da daha aşağı değiliz, evet eşitiz ama farklıyız. Beyinlerimiz farklı, hormonlarımız farklı… Dolayısıyla da ihtiyaçlarımız farklı. Erkeklerin ilişkinin başındaki beklentileriyle, yakınlaşma ihtiyaçlarını karşıladıktan sonraki ihtiyaçları farklı… İstediğini alan avcı dürtüsü bir kez tatmin olduğunda –genellikle– bir süreliğine uzaklaşma eğilimi gösteren erkekler; şayet peşinde çok koşan bir kadın görürse kendisi av haline geldiği için (elbette ki bilinçli olarak yapmıyor bunu) bu defa kaçmaya başlıyor. Dürtüsel olarak av ne kadar zorsa, kendisini beğendirmek için o kadar daha çok çabalıyor. Aynı doğadaki gibi… Dürtüler devreye girdiğinde kadın da erkek de birer memeli hayvan. Bunu değiştiren şey ne biliyor musunuz? Eğitim! Eğitimle beynimizin nöron bağlantıları geliştiği için, dürtü kontrolü gerçekleşiyor. Okumak demiyorum, hayat becerileri, düşünsel zeka, duygu kontrolü gibi bütünsel bir yaklaşım içeren eğitim burada kastettiğim.

Örneğin, kadın birleştikten sonra aidiyet hissetmek istiyor… Kadına böyle hissettiren şey hem hormonları, hem de dürtüleri. Bu nedenle de kadın erkekten gelen mesajları kişiselleştirme eğilimine sahip. Kadın kişiselleştirdikçe, erkek de duyarsızlaşıyor çünkü erkek bu doneyle nasıl baş edebileceğini bilemiyor, bocalıyor. Erkeklerin  duygusal dışa vurum alışkanlığı genellikle duygularını bastırmak ve içe kapanmak şeklindeyken, kadınlarda sözel olarak ifade etmek, sarılmak, temas etmek bir ihtiyaç. Bu farklılığı kabul etmek ve karşı tarafın ihtiyacına saygı duymak ise, hem kendimize hem de karşı tarafa alan tanırken, bir ilişki içindeyken aklımıza mukayyet olmamızı sağlıyor!

Talyaa Vardar, BSc, MAPS, PCC

Yönetici Koçu
Sanat Terapisti
Eğitimci

Aşk burada!




 

Önceki YazıSonraki Yazı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

uye_ol